‘Trash the Dress’
Metropolde düğün organizasyonu yapmak zor. Organizasyonu bir yana bırakın, aylarca gece gündüz her bir detayını planladığınız düğün gününün kusursuz bir şekilde gerçekleşmesi şanstan başka bir şey değil. Sizin de Ceren ve Efe gibi zaman sıkıntısı çekeceğinize dair kuşkularınız varsa ve hayalinizdeki fotoğraf çekimini şansa bırakmak istemiyorsanız düğün sonrası ikinci çekim tam size göre.
Düğün günü dar vakite sıkıştırdığımız ilk çekim, Osmanlı eserleri gölgesinde Sultanahmet’te gerçekleştirildi. Ceren ve Efe’nin düğün gününe dair aklımda kalan en güzel detaylardan biri, arkadaşlarının çekime getirdikleri aksesuarlar ve Ceren’e çok yakışan renkli balonlar. Bir başka detay ise ilk dansları. Asla unutamayacağım bir an. Şarkı söylerek dans ettiler ve davetlilerin hepsini o anın bir parçası yaptılar. Herkes ayakta Ceren ve Efe ile dans etti adeta.
Çekim adına istenilen her şey düğün gününde yapılamayacağı için kendimize bir ikinci şans verdik ve hayalimizin çekimi ‘Trash the Dress’ yapmak üzere Kilyos da buluştuk. Düğün günü çekim yapmamanın en güzel yanı, uygun ışığı bekleyecek ve yeni şeyler deneyecek kadar vaktimizin olmasıydı. Komposizyona bir de at eklenince her şey beklediğimizden çok daha güzel oldu.
Her fotoğrafçının mutlaka bir gün burada bunu çekmeliyim diye içinden geçirdiği kompozisyonlar vardır ya ben bunlardan birini gerçekleştirdim Ceren ve Efe ile. Tüm güleryüzünüz, samimiyetiniz, her şey için teşekkür ederim. Efe’nin kardeşi sevgili Elif sana ayrıca teşekkürlerimi iletmek isterim. Elif’in varlığı Kasım ayının en güzel çekimlerinden biri Cansu ve Öner’in çekimlerinde en önemli deseklerimden biri oldu sonrasında.
Yelda,
Asıl biz sana çok teşekkür ederiz. Özellikle düğün günü sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi Ceren’e bir ablası, bir arkadaşı gibi her konuda yardım etmen bizim için çok şey ifade etti. Çektiğin şahane fotoğrafları saymıyorum bile. Biz düğün günü de Kilyos’daki çekimde de çok eğlendik.
Şimdi sıra geldi bebekleri doğarken fotoğraflamaya : )
En kısa zamanda görüşmek üzere.